15.12.2009. Pasif ev; enerjiyi bina içinde tutabilen, enerji tasarrufunu minimum %90 düzeyinde gerçekleştiren çevreci yapılardır. Bu tip evlerde ısıtma enerjisi tüketimi hemen hemen sıfırdır. Isı tüketimleri yaklaşık yıllık m2 başına 15 kwh/m2 ve bunun altındadır.

Ayrıca yalıtımı şartnamelere göre yapılmış bir müstakil evden yılda 3 ton daha az karbondioksit yayar. Burada mimarlara büyük iş düşmektedir. Tasarlayacağımız pasif evleri güneşten en yüksek verim alacağımız şekilde tasarlamamız lazımdır. Eğik pencerelerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Aydınlatılacak mekanın m2 orantısı ile ayrıca hesap edilerek ölçülendirilmelidir. Pasif evlerde havalandırma pencere açılarak yapılmaz. Bunu sağlamak için geri ısı kazanımlı bir ısı tesisatı kurulur. Isıtma için bu da yeterli olmayacağından dışarıdan alınan taze hava önce toprağın altında 3m dolayında yapılacak bir kollektörden geçirilerek toprak altı ısısını alarak dışarıda -10 derece bile olsa önceden +5 +10 dereceye kadar ısıtılmış olarak ısı değiştiricisine gireceğinden sistem randımanı da %90 artırılmış olacaktır. Kullanma suyu temini ise çatıdaki güneş kolektörleri ile alınarak tam yalıtımlı çift serpantinli boylerde toplanarak sağlanabilir. 5-6m2 lik kaliteli kolektörler ile 4 kişilik bir ailenin kullanma suyu sağlanabilir.

Böyle bir binaya sahip olmanın getireceği avantajlar sırf işletme maliyetlerindeki avantajlar olarak görülemez. Bina bakım masrafları, sıhhatimize katkıları, çevreci oluşları ile getirileri çok daha fazla olacaktır. Pasif ev ısı yönetmeliğini yerine getiren normal bir evden %80 daha az ısıtma enerjisi tüketmekte ve 6-7 misli daha az karbondioksit emisyonu vermektedir. Evlerin her biri konut içerisindeki aktiviteden ve kullanılan ev aletlerinden geri dönüşümle elde edilen enerji ile ısıtılarak, radyatör gibi geleneksel ısıtıcılara bağımlılığı ortadan kaldırıyor. Sıcak suyun güneş panelleriyle sağlandığı konutlarda, duvar ve tavanlar da iyice yalıtılmış durumda. Havalandırma boşluklarının üzerindeki bir filtre de ısı değişim mekanizması olarak çalışırken Pencere boyutları da aşırı ısınmayı önlemek amacıyla mevsime göre değiştirilebiliyor.

Avrupa birliği ülkeleri bazı pilot bölgeler seçerek bu uygulamayı zorunlu hale getirmeye başlamış iken Türkiye ise her yıl enerji ithalatına 48 milyar dolar ödeyerek ekonomisini, her bireyin yılda en az 5 ton karbondioksit üretmesi nedeniyle de çevreyi ciddi bir zarara uğratıyor. Şu anda Dünya genelince yaklaşık olarak 17 bin tane pasif ev bulunmakta ve sayıları gün geçtikçe logaritmik olarak artmaktadır. Artık günümüzde konutların maksimum enerji tasarrufu ile çevreyle dost ve sürdürülebilir bir ilişki içinde inşa edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu evler fosil yakıtlar yüzünden oluşan sera gazının etkisini %60 oranında azaltarak küresel ısınmayla mücadele ediyorlar. Ülkemiz için ve Alanya için dışa bağımlılığı ortadan kaldıran, karbondioksit emisyonunu azaltan, sera gazı etkisini önemli ölçüde bitiren çevreye dost bu evlerin yapılması için bir zorunluluk olmasa bile vergi indirimi ve benzeri teşvikler verilmelidir. Daha güzel, yemyeşil bir çevrede yaşamak için, bilinçli bireyler olarak hareket etmemizin zamanı gelmiştir ve belki de geçiyordur. 

[gerekli gereksizler] içinden çıktı